Michelangelo

Michelangelo 2018-01-04T00:53:20+00:00

Project Description

Hoşuma giderdi uyumak ve dahası taş olmak
Utanç ve onursuzluk yok olana dek
Artık tek arzum görmemek ve hissetmemek

Usulca konuş yalvarırım uyandırma beni

Michelangelo Buonarroti

Michelangelo Buonarroti, Rönesans’ı oluşturanlardan ve bütün zamanların en büyük sanatçılarından biridir. İsmi her zaman şaheser kelimesiyle birlikte anılmıştır.

İlahi her güzelliği yansıtan eserleri insan varlığının ne ölçüde derin olabileceğinin kanıtıdır. Ancak Michelangelo’nun doğduğu ortamda sanat ancak himaye altında yapılabiliyordu. Bu nedenle yaşamı Roma Papalığı ve Medici Ailesi’nin çekişme ve aşırı istekleri arasında geçmiştir. Yaşarken değeri anlaşılmış nadir sanatçılardan biri olsa da bu durum kişisel yaşamını kaçınılmaz bir biçimde etkilemiştir.

Beş erkek çocuktan ikincisiydi ve 6 Mart 1475’te Toscana’da Caprese köyünde doğmuştu. Ama bütün yaşamı boyunca kendisini bir Floransa çocuğu olarak saymıştı.  Michelangelo’nun annesi ağır hasta idi. Taş kesicisi olarak çalışan ailesinde o, annesine bakmakla görevliydi.

Çekicin ve keskinin zanaatını annemin sütüyle birlikte emdim. Babama sanatçı olmak istediğimi söylediğimde öfkeye kapılmış ve sanatçıların ayakkabıcılar gibi işçi olduklarını söylemişti.

Annesi, Michelangelo altı yaşındayken öldü. Ancak bu olayın öncesinde de hayatı zalimce ve sevgiden yoksun geçmişti. Suskun ve hassas bir çocuktu. Zekasını fark eden babası onu Latince eğitimi yapan bir okula gönderdi.  Resim öğrenen ondan yaşça büyük bir okul arkadaşı vasıtasıyla bu sanatla tanıştı. 13 yaşında, babası tarafından ressam Domenico Ghirladaio’nun atölyesine yerleştirildi. Bir yıl sonra Medici bahçelerindeki heykel okulunda Muhteşem Lorenzo Medici’nin ailesi ile temas kurdu. Bu dönemde on altı yaşındayken verdiği eserlerden daha o yaşta kişisel bir tarz geliştirmiş olduğu görülebilir. Bu ailenin vasıtasıyla dönemin hümanistleriyle tanıştı ve kültürünün temelini oluşturan Platon öğretisini benimsedi.

Daha on altı yaşındayken zihnim bir savaş alanıydı.

Michelangelo’nun antik pagan dünyaya olan aşkı ve Hristiyan inancı birbiriyle mücadele ediyordu.

1492 yılında koruyucusu Lorenzo öldüğünde Floransa’ya gitti.

San Marco’da kaldığı yıllarda Michelangelo insan anatomisi çalışmalarına başladı. Ahşap bir İsa’nın çarmıha gerilmesi tasviri karşılığında baş rahip Niccolo Bichiellini’den ölü bedenleri inceleme izni aldı. Ancak cesetlerle olan çalışmaları sağlığını bozdu ve sürekli çalışmalarına ara vermek zorunda kaldı.

Muhteşem Lorenzo’nun oğlu Piero’nun tutarsız yönetimi sırasında (Medici ailesi daha sonra Floransa’dan kovulmuştur) Michelangelo Venedik’e bir yolculuk yapmış ve sonra Francesco Aldrovandi’nin misafiri olarak 1495’e kadar kaldığı Bologna’ya gitmiştir. Burada Peder Girolamo Savonarola kıyamet imgeleriyle Michelangelo’yu etkilemiş ve ileride oluşacak trajik insan yoğunluğu tarzıyla bütünleşecek izler bırakmıştır.

Michelangelo’nun, hala konulduğu ilk yer olan Aziz Peter Bazilikası’nda duran mermer Pieta’yı yapışı aynı zamana denk düşmektedir. Bu eserde Hz. İsa’nın ölü bedeni Meryem’in kucağında görüntülenmiştir; ancak Meryem’in ifadesi acı değil bir boyun eğiş gibidir. Eser tamamlanıp Aziz Peter’de sergilenmeye başladıktan birkaç gün sonra Michelangelo’nun bir rakibi tarafından yapılmış olduğu dedikodusu yayılmıştır. Bunun üzerine Michelangelo gidip eserinin üzerine “Michelangelo Buonarrotti tarafından yapılmıştır.